Bu yaz kendime bir meydan okuma hedefi koydum: Sadece fotoğraf çekmekle kalmayıp, hareketli görüntülerin ardındaki dünyayı daha derinden anlamak. Bu hedef doğrultusunda kendimi Arche Film Okulu'nun iki haftalık yoğunlaştırılmış film yapımı atölyesinde buldum ve bu deneyim, yaratıcılığa bakış açımı zenginleştirdi.
Teoriden Pratiğe Yolculuk
Eğitimin ilk günleri, sinema tarihi, senaryo yazımının temelleri ve yönetmenlik sanatı gibi teorik bilgilerle geçti. Ancak Arche'nin en güçlü yanı, bu teorik bilgiyi çok hızlı bir şekilde pratiğe dökme fırsatı sunmasıydı. İkinci haftanın tamamı, kendi kısa filmimizi çekmekle geçti. Elimizde bir kamera, bir fikir ve bir ekiple yola çıktık.
Bir Ekip Olmak ve Yaratıcı Süreç
Fotoğraf genellikle yalnız yapılan bir iştir, ancak sinema tam bir ekip çalışması. Yönetmen, görüntü yönetmeni, sanat yönetmeni ve sesçi olarak görev dağılımı yaptık. Farklı fikirlerin bir potada eriyip ortak bir vizyona dönüşmesini izlemek, bu iki haftanın en öğretici kısımlarından biriydi. Herkesin kendi uzmanlık alanını ortaya koyarak kolektif bir sanat eseri yaratma süreci inanılmazdı.
En büyük ders şuydu: İyi bir film, iyi bir fikirden çok daha fazlasıdır; iyi bir ekibin ve sayısız saatin eseridir. Teknik bilgi önemlidir, ancak iletişim ve ortak bir hayale inanmak her şeyden önce gelir.
Bu iki hafta, sadece teknik becerilerimi değil, aynı zamanda bir hikayeyi görsel olarak nasıl daha etkili anlatabileceğime dair vizyonumu da geliştirdi. Bu deneyimin etkilerini, gelecekteki fotoğraf ve video çalışmalarımda kesinlikle göreceksiniz.